Atatürk ve Türk Bayrağı
Giriş yap
Arama
En son konular
En iyi yollayıcılar
HayalGibi (888) | ||||
GrkM (303) | ||||
asalet_05 (261) | ||||
hüsna (183) | ||||
neslihan efran (145) | ||||
frenetico_angelo (128) | ||||
CanTanem (66) | ||||
Mv_FLZF (37) | ||||
SfenKs (29) | ||||
merdogan62 (17) |
Sosyal yer imi
Sosyal bookmarking sitesinde Hayal Gibi adresi saklayın ve paylaşın
Sosyal bookmarking sitesinde Hayal Gibi Forum adresi saklayın ve paylaşın
Istatistikler
Toplam 1074 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: tunayashar
Kullanıcılarımız toplam 1543 mesaj attılar bunda 699 konu
Kimler hatta?
Toplam 2 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 2 Misafir Yok
Sitede bugüne kadar en çok 181 kişi Ptsi Tem. 31, 2017 7:07 am tarihinde online oldu.
Hayal Gibi Forum Facebook
Hazır Cevaplar 2
1 sayfadaki 1 sayfası
Hazır Cevaplar 2
ÖLÜLER ÇİÇEK KOKLAMAZ
Amerikalı iş adamı, bir Çinliye alay ederek sormuş:
- Ölüleriniz, mezarlarına koyduğunuz pirinçleri ne Zaman yiyecek?
Çinli başını kaldırmadan cevap vermiş:
- Sizin ölüleriniz, koyduğunuz çiçekleri kokladığı Zaman.
YIKA DA GETİR
Süleyman Nazif ve Abdülhak Şinasi birlikte yemek yerken, Şinasi garsonu çağırır ve su ister. Şinasinin kirden ve mikroptan eldivenle el sıkacak derecede korktuğunu bilen Süleyman Nazif garsona seslenmeden edemez:
- Oğlum, beyefendinin suyunu yıka da öyle getir.
SUSTURUCU TEDAVİ
Zamane gençlerinden biri,bir toplantıda Akifi küçük düşürmeye çalışıp:
- Siz baytardinız, değil mi? Demiş.
Akif, istifini bozmadan şu cevabı vermiş:
- Evet,bir yeriniz mi ağrıyordu?
NE ALIRSINIZ?
Yahya Kemal bir yokuşu çıkıncaya kadar nefes nefese kalır. Yokuşun sonundaki lokantadan bir garson seslenir:
- Buyrun beyim ne alırsınız?
Yahya Kemal tebessümle:
- Evlat,müsaade edersen bir nefes alacağım.
SIR SAKLAMAK
Yavuz Sultan Selim, bir çok Osmanlı Padişahı gibi devletin selameti için sefer hazırlıklarını gizli tutarmış. Bir keresinde vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca, Yavuz ona:
- Sen sır saklamasını bilir misin? diye sormuş.
Vezir, Yavuzdan cevap alacağı ümidiyle:
- Evet hünkarım, bilirim dediğinde, Sultan Yavuz cevabı yapıştırmış:
- Ben de bilirim.
CENNETİN YOLU
Hristiyan din adamlarından biri, Ülkemize gelerek küçük bir çocuktan kendisine o şehirdeki kiliseyi göstermesini ister. Kiliseye ulaştıklarında, papaz:
- Aferin çocuğum, der. Yarın buraya gel de, sana cennetin yolunu göstereyim.
Çocuk, papazın niyetini sezerek:
- Siz, kilisenin yolunu dahi bilmiyorsunuz, diye cevap verir. Cennetin yolunu nasıl bileceksiniz ki?
NE ALIRSINIZ ?
Çok şişman olan Yahya Kemâl, bir yokuşun sonundaki lokantanın önünde dinlenirken,içeriden çıkan garson:
- Buyurun beyim, diye atılmış. Ne alırsınız?
Yahya Kemal, tebessüm edip:
- Evlât, demiş. Müsaade edersen biraz nefes alacağım.
Çanakkale İÇİNDE
İngiliz garson, Türk müşteriye:
- Çanakkale‘de çok askerimizi öldürdüğünüz için sizleri pek sevmeyiz deyince, bizimkinden gayet soğukkanlı bir şekilde şu cevabı almış:
- Orada ne işiniz vardı?
HASTANIN YEMEĞİ
Lokman Hekime:
- Hastamıza ne yedirelim? diye sorduklarında, şu cevabı vermiş:
- Acı söz yedirmeyin de, ne yese olur.
NEYZENİN NEZAKETİ!
Mehmet Âkif, elini yıkadıktan sonra, Neyzen Tevfik’in kendisine uzattığı havlunun kirini görünce:
- Hayır, diye bağırmış. Elimi daha yeni yıkadım.
GÖNÜLSÜZ GÖNÜL
Abdülhak Hâmidin evindeki sohbette, konu gençlik ve ihtiyarlıktan açılır. Yaşı geçmiş bir hanım, Abdülhak Hamide döner ve:
- Efendim, gönül kocamaz! der.
Hamid cevap verir:
- Kocamaz ama, kocamış bir vücut içinde oturmak da istemez.
BÖYLE KORUNUR
Çok değerli olan kütüphanesini millete vakfeden Koca Ragıp Paşa, onların bakımı için tanıdıklarından birini memur tayin eder. öss
Bir gün ansızın kütüphanesini ziyarete giden Paşa, etrafı ve kitapları toz, toprak içinde bulunca canı çok sıkılır ve belli etmemeye çalışarak:
- Seni tebrik ederim yavrum, der. Gerçekten de gerçekten de emniyetli bir adammışsın. Teslim edilen şeylere hiç el sürmemişsin, âferin!
VELÂYETİN GÖRDÜĞÜ
Fatih Sultan Mehmet, çocukluğunda biraz yaramazlık yapınca, babası olan 2. Murat Han:
- Ne kadar yaramaz bir çocuksun, senden adam olmaz diye çıkışır.
Orada bulunan ve velâyet sırrıyla kalp gözü açık olan Akşemseddin Hazretleri, hafifçe gülümseyerek şöyle der:
- Peder ne der, kader ne der.
ÇIKMAYAN MANA
Mehmet Akif, Baytar Mektebinde müdür muavini olarak çalıştığı bir dönemde, muhasebeden gelen bir yazıyı anlayamaz. Yazıyı kaleme alan Salih Efendiyi aratarak yazıda ne demek istediğini sorar:.:
- Salih Efendi İki türlü mana çıksın diye böyle yazdık efendim cevabını verince, Akif dayanamaz ve:
- Hayret doğrusu, der. Biz birini bile çıkartamadık da.
SOKRAT VE BİLEYTAŞI
Talebelerden biri Sokrata sormuş:
- Herkese güzel konuşma dersleri verdiğin ve onlara hitabet sanatını öğrettiğin halde, niçin sen de çıkıp bir konuşma yapmıyorsun?
- Evlat, demiş Sokrat. Bileytaşı keskin değildir amma, en sert demiri bile keskin eder…
ANLADIĞININ İSPATI
Tanıdıklardan biri, yazdığı romanın müsveddelerini Neyzen Tevfik’e göstererek fikrini sorar:
Neyzen beğenmediğini ifade edince, adam:
- İyi ama, der. Siz hiç roman yazmadınız ki!
Neyzen Tevfik şu cevabı verir:
- Ben yumurtanın tazesini bayatını iyi anlarım. Ama bu güne kadar hiç yumurtlamadım.
BİRBİRİNE BAĞLI
Hâkim, kaza yaparak birkaç kişinin ölümüne yol açan bir şoförün ehliyetini iptal edince, şoför:
- Aman hakim bey, diye sızlanmış. Benim yaşayabilmem, şoförlük yapmama bağlı.
Hâkim cevap vermiş:
- Başkalarının yaşaması da sizin şoförlük yapmamanıza bağlı.
Amerikalı iş adamı, bir Çinliye alay ederek sormuş:
- Ölüleriniz, mezarlarına koyduğunuz pirinçleri ne Zaman yiyecek?
Çinli başını kaldırmadan cevap vermiş:
- Sizin ölüleriniz, koyduğunuz çiçekleri kokladığı Zaman.
YIKA DA GETİR
Süleyman Nazif ve Abdülhak Şinasi birlikte yemek yerken, Şinasi garsonu çağırır ve su ister. Şinasinin kirden ve mikroptan eldivenle el sıkacak derecede korktuğunu bilen Süleyman Nazif garsona seslenmeden edemez:
- Oğlum, beyefendinin suyunu yıka da öyle getir.
SUSTURUCU TEDAVİ
Zamane gençlerinden biri,bir toplantıda Akifi küçük düşürmeye çalışıp:
- Siz baytardinız, değil mi? Demiş.
Akif, istifini bozmadan şu cevabı vermiş:
- Evet,bir yeriniz mi ağrıyordu?
NE ALIRSINIZ?
Yahya Kemal bir yokuşu çıkıncaya kadar nefes nefese kalır. Yokuşun sonundaki lokantadan bir garson seslenir:
- Buyrun beyim ne alırsınız?
Yahya Kemal tebessümle:
- Evlat,müsaade edersen bir nefes alacağım.
SIR SAKLAMAK
Yavuz Sultan Selim, bir çok Osmanlı Padişahı gibi devletin selameti için sefer hazırlıklarını gizli tutarmış. Bir keresinde vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca, Yavuz ona:
- Sen sır saklamasını bilir misin? diye sormuş.
Vezir, Yavuzdan cevap alacağı ümidiyle:
- Evet hünkarım, bilirim dediğinde, Sultan Yavuz cevabı yapıştırmış:
- Ben de bilirim.
CENNETİN YOLU
Hristiyan din adamlarından biri, Ülkemize gelerek küçük bir çocuktan kendisine o şehirdeki kiliseyi göstermesini ister. Kiliseye ulaştıklarında, papaz:
- Aferin çocuğum, der. Yarın buraya gel de, sana cennetin yolunu göstereyim.
Çocuk, papazın niyetini sezerek:
- Siz, kilisenin yolunu dahi bilmiyorsunuz, diye cevap verir. Cennetin yolunu nasıl bileceksiniz ki?
NE ALIRSINIZ ?
Çok şişman olan Yahya Kemâl, bir yokuşun sonundaki lokantanın önünde dinlenirken,içeriden çıkan garson:
- Buyurun beyim, diye atılmış. Ne alırsınız?
Yahya Kemal, tebessüm edip:
- Evlât, demiş. Müsaade edersen biraz nefes alacağım.
Çanakkale İÇİNDE
İngiliz garson, Türk müşteriye:
- Çanakkale‘de çok askerimizi öldürdüğünüz için sizleri pek sevmeyiz deyince, bizimkinden gayet soğukkanlı bir şekilde şu cevabı almış:
- Orada ne işiniz vardı?
HASTANIN YEMEĞİ
Lokman Hekime:
- Hastamıza ne yedirelim? diye sorduklarında, şu cevabı vermiş:
- Acı söz yedirmeyin de, ne yese olur.
NEYZENİN NEZAKETİ!
Mehmet Âkif, elini yıkadıktan sonra, Neyzen Tevfik’in kendisine uzattığı havlunun kirini görünce:
- Hayır, diye bağırmış. Elimi daha yeni yıkadım.
GÖNÜLSÜZ GÖNÜL
Abdülhak Hâmidin evindeki sohbette, konu gençlik ve ihtiyarlıktan açılır. Yaşı geçmiş bir hanım, Abdülhak Hamide döner ve:
- Efendim, gönül kocamaz! der.
Hamid cevap verir:
- Kocamaz ama, kocamış bir vücut içinde oturmak da istemez.
BÖYLE KORUNUR
Çok değerli olan kütüphanesini millete vakfeden Koca Ragıp Paşa, onların bakımı için tanıdıklarından birini memur tayin eder. öss
Bir gün ansızın kütüphanesini ziyarete giden Paşa, etrafı ve kitapları toz, toprak içinde bulunca canı çok sıkılır ve belli etmemeye çalışarak:
- Seni tebrik ederim yavrum, der. Gerçekten de gerçekten de emniyetli bir adammışsın. Teslim edilen şeylere hiç el sürmemişsin, âferin!
VELÂYETİN GÖRDÜĞÜ
Fatih Sultan Mehmet, çocukluğunda biraz yaramazlık yapınca, babası olan 2. Murat Han:
- Ne kadar yaramaz bir çocuksun, senden adam olmaz diye çıkışır.
Orada bulunan ve velâyet sırrıyla kalp gözü açık olan Akşemseddin Hazretleri, hafifçe gülümseyerek şöyle der:
- Peder ne der, kader ne der.
ÇIKMAYAN MANA
Mehmet Akif, Baytar Mektebinde müdür muavini olarak çalıştığı bir dönemde, muhasebeden gelen bir yazıyı anlayamaz. Yazıyı kaleme alan Salih Efendiyi aratarak yazıda ne demek istediğini sorar:.:
- Salih Efendi İki türlü mana çıksın diye böyle yazdık efendim cevabını verince, Akif dayanamaz ve:
- Hayret doğrusu, der. Biz birini bile çıkartamadık da.
SOKRAT VE BİLEYTAŞI
Talebelerden biri Sokrata sormuş:
- Herkese güzel konuşma dersleri verdiğin ve onlara hitabet sanatını öğrettiğin halde, niçin sen de çıkıp bir konuşma yapmıyorsun?
- Evlat, demiş Sokrat. Bileytaşı keskin değildir amma, en sert demiri bile keskin eder…
ANLADIĞININ İSPATI
Tanıdıklardan biri, yazdığı romanın müsveddelerini Neyzen Tevfik’e göstererek fikrini sorar:
Neyzen beğenmediğini ifade edince, adam:
- İyi ama, der. Siz hiç roman yazmadınız ki!
Neyzen Tevfik şu cevabı verir:
- Ben yumurtanın tazesini bayatını iyi anlarım. Ama bu güne kadar hiç yumurtlamadım.
BİRBİRİNE BAĞLI
Hâkim, kaza yaparak birkaç kişinin ölümüne yol açan bir şoförün ehliyetini iptal edince, şoför:
- Aman hakim bey, diye sızlanmış. Benim yaşayabilmem, şoförlük yapmama bağlı.
Hâkim cevap vermiş:
- Başkalarının yaşaması da sizin şoförlük yapmamanıza bağlı.
Similar topics
» Hazır Cevaplar 3
» Hazır Cevaplar 4
» en anlamlı hikayeler:) hazır cevaplar..
» Hazır Cevap Ödülleri .:':.
» Üç Boyutlu Televizyon İzleme Keyfine Hazır Olun
» Hazır Cevaplar 4
» en anlamlı hikayeler:) hazır cevaplar..
» Hazır Cevap Ödülleri .:':.
» Üç Boyutlu Televizyon İzleme Keyfine Hazır Olun
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Perş. Nis. 15, 2021 1:49 am tarafından tunayashar
» Gezegenin Yeni İnsanları
Salı Nis. 13, 2021 6:57 am tarafından tunayashar
» Hi ben Tuna
Salı Nis. 13, 2021 6:40 am tarafından tunayashar
» Bize Sevmesini Öğretmediler Sevgili___________
Ptsi Nis. 30, 2012 11:14 pm tarafından duygu
» Gs'nin Son ve Harika Tezahüratı "Nevizade Geceleri"... mp3 indir
Salı Nis. 26, 2011 10:25 pm tarafından Serdar73
» Samet Aybaba kredi kartıyla kaleci almış !
Cuma Şub. 18, 2011 9:01 pm tarafından HayalGibi
» SEOUL HIREMCO F1,F2,X,TITANX ve TURBO-HD için Hazır Kanal Listesi
Cuma Şub. 18, 2011 5:44 pm tarafından eleman
» BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN..
Perş. Eyl. 09, 2010 5:28 am tarafından neslihan efran
» ahhh ahhh..
Çarş. Eyl. 08, 2010 6:36 am tarafından neslihan efran
» ANLASANA......
Çarş. Eyl. 08, 2010 5:15 am tarafından neslihan efran
» DÜŞKAVURAN...
Çarş. Eyl. 08, 2010 5:11 am tarafından neslihan efran
» HER AŞK KATİLİDİR BİR ÖNCEKİNİN..
Çarş. Eyl. 08, 2010 5:08 am tarafından neslihan efran
» YANLIŞ ANLA BENİ..
Çarş. Eyl. 08, 2010 5:03 am tarafından neslihan efran
» YİTİKLİĞİMİZE...
Çarş. Eyl. 08, 2010 4:59 am tarafından neslihan efran
» Yengeç Burcu (22 Haziran - 23 Temmuz)
Çarş. Eyl. 08, 2010 4:50 am tarafından neslihan efran
» git artık..
Çarş. Eyl. 08, 2010 4:46 am tarafından neslihan efran
» yok daha neler:d
Çarş. Eyl. 08, 2010 4:40 am tarafından neslihan efran
» kendimi ihbar ediyorummmm:D
Salı Eyl. 07, 2010 1:26 am tarafından HayalGibi
» Genç Kız ve Cinayet
Paz Eyl. 05, 2010 5:20 pm tarafından geceler67
» Facebook Bağlantı Sistemi
Perş. Ağus. 12, 2010 4:31 pm tarafından HayalGibi