Basın Toplantısı: Adnan Polat

[HayalGibi]

Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Adnan Polat, Polat Rönesans Oteli'nde gündemdeki konularla ilgili bir basın toplantısı düzenledi.

Basın toplantısı sabah saatlerinde kahvaltıyla başladı. Kahvaltı eşliğinde sohbet eden Başkan Adnan Polat ve basın mensupları daha sonra soru cevap kısmana geçtiler.

Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Adnan Polat, düzenlediği basın toplantısında hem geçtiğimiz sezonu değerlendirdi, hem de gündemdeki diğer konular hakkında görüşlerini dile getirdi.

Başkan Adnan Polat, bu toplantıları daha sık yapmayı planladıklarını fakat geçtiğimiz sezonun kulüpçülük hayatındaki en kötü sezonlardan bir olduğunu ve bu nedenle bu toplantıları yapamadığını belirtti.

Başkan Adnan Polat, sözlerine şöyle devam etti: "O kadar yoğun bir program içindeyiz ki bu toplantıyı daha önceden planlayamadık. Bu günlerde benim başkanlık dönemimim 17. ayına giriyoruz. Bu benim 2. basın toplantım. Yöneticilik hayatımda birçok başarı yakaladık ama geçen sezon değerlendirecek hiçbir şey olmadığı için toplantı yapamadık. Şimdi önümüzdeki sezonla birlikte geçen yılı da değerlendireceğiz. Biliyorsunuz Galatasaray Kulübü'nün organizasyonunda tüm şirketleri dahil 300'e yakın çalışanı 1500 de sporcusu var. Ama kamuoyunun çok dikkatini çektiği için hep futbol konuşuluyor. Oysa futbol sadece buzdağının görünen kısmı. Diğer branşlarla da ilgilenen arkadaşlarımız var. Onlar da mesailerinin çoğunu kulüp için harcıyor."

İlk olarak kulübün mali yapısı ve tesislerin son durumu hakkında değerlendirmelerde buluan Başkan Adnan Polat şunları söyledi: "Şu an kulübümüzün gündemindeki en önemli proje stat projesi. Stadımız tamamlanınca ciddi bir gelir elde edeceğiz. Şu an ihalede yaşanan sorunlar da bizi ciddi sıkıntıya sokuyor aslında. Pazarlama stratejimizi hazırlarken, stadın yapımında gecikmeleri ön görmüştük ama böyle bir durmayı hiç düşünmemiştik. Bu bizim için çok kötü oldu."

"Bunun dışında ikinci projemiz Galatasaray ile Futbol AŞ’nin birleşmesi ve tek bir şirket haline gelmesi. Bi bizim için çok önemli ve onun için çalışmalarımız devam ediyor."


"Riva konusunda önemli adımlar attık"

"Üçüncü önemli proje ise Riva Projesi. 2.5 sene önce Riva'nın yetkisini aldığımız zaman herkes birçok kişinin Riva'yı almak için sıraya gireceğini ve bizim de Riva'yı satarak borcumuzu kapatacağımızı düşündü. Aslına bakılırsa, büyük şirketlerin hiçbirinde borç bitmez. Burada önemli olan gelir-gider dengesini sağlamaktır. Sıfır borçla hiçbir kulüp dönmez. En küçük bakkal dükkanı bile mal aldığı yere borçlanır. Şu anda Riva, anıtlar kurulundan tamamen çıkmıştır. Eylül ayında ruhsatını alacağız. Belediye anlamında bir sorunumuz kalmadı. Ancak bir ruhsat bile almak çok ciddi rakamlar gerektiriyor. Biz o dönemde Riva'yı 90 milyon dolara satarak borçlarımızı kapatabilirdik ancak bu yola başvurmadık. Tabii bir de üçüncü köprünün o mevkiiden geçme ihtimali vardı. Bu olay da bizim bilgimiz dahilindeydi. Riva konusunda önemli adımlar attık ve planlarımızda başarılı olduk."

Başkan Adnan Polat, daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Adnan Polat, Lincoln ile ilgili gelen bir soruyu: "Lincoln ile ilgili durumu biliyorsunuz. Biz tüm oyuncularımıza bir tarih verdik. Herkes o tarihte kampa katıldı. Biz Lincoln'ün her zaman olduğu gibi gecikeceğini tahmin ettik ama bu kez hiç katılmadı. İlk olarak ihtarname çekildi daha sonra da federasyon nezdinde girişimlerde bulunup, o hakları saklı kalmak suretiyle sözleşmesini feshettik. Olay FIFA'ya taşınacak. Bizi çok üzen, kamp yaptığımız otelin 60 km yakınına gelip kampa katılmaması oldu. Lincoln'ün çok yetenekli bir isim olduğu gerçek. Biz iki yıl boyunca Lincoln'e tolerans tanıdık. Birçok olaya göz yumduk. Hatta neredeyse Lincoln'e çifte standart uyguladık ama geldiğimiz nokta bizim için üzücü oldu. Menajerlik şirketi de çok üzüldü. Şimdi bizim yapacağımız FIFA'da ve CAS'taki tazminat hakkkımızı savunmak" sözleriyle yanıtladı.


Futbol Federasyonu ile ilişkiler...

TFF ile olan ilişkiler konusunda ise Başkan Adnan Polat "Mahmut Özgener'le seçilmeden önce görüştüğümüzde, kendisine şartsız destek vereceğimizi söyledim ve 'yeter ki siz futbolu koruyun' dedim. Seçimlerden sonra her ay en az iki kez kendisiyle konuştum. Bizim sıkıntılarımız, futbolun sıkıntıları ile ilgili tavsiyelerde bulundum. Geçen sezonki basın toplantısından önce kendisini aradım 'bizim tavsiyelerimizi bugüne kadar dikkate almadınız, bundan sonra lütfen alın' dedim. Nedir bunlar? Futbol bir şov artık. Hakemler oyunu akışına bıraksın, sık sık kesmesin. Hakemlerimiz yıldız oyuncuları korusun. Bu oyunculara yapılan kasıtlı müdahaleler engellensin. Oyunun vaktinden çalanlara ortam verilmesin. Takımların kötü zeminlerde oynamasına müsaade edilmesin. Mesela geçen sene bizim Sivasspor maçını orada oynamamamız lazımdı. Mümkün değil orada futbol oynanmaz. O maçtan bir hafta önce önce bir kupa maçı vardı orada ve ben de başkan Mecnun Odyakmaz'ın davetlisi olarak maçtaydım, Manisasporlu bir futbolcunun bağları kopmuştu. Herhangi bir çarpışmadan dolayı değil tamamen sahadan dolayı. Federasyon Sivasspor’a sahayı yapması için 500 bin lira para vermiş, Sivasspor sahaya değil altyapıya harcamış bu parayı. Para da vermişsin, o yapmamış yani o maçın orada oynanmaması gerekirdi. Bakın Konya’da benzer bir sahada Uğur sakatlandı 2 sene oldu daha yeni oynamaya başladı çocuk. Biz bunları istedik. Federasyonun hiçbir kurulundan ekstra bir isteğimiz olmadı, Galatasaray’a şunu yapın, bunu yapın demedik. Bunlar yapılmadı, bunların üzerine üst üste olmaması gereken şeyler oldu ve ilişkimiz istenmeyen biçimde gerginleşti" şeklinde konuştu.

"Bizim Özgener'in iyi niyetinden hiçbir şuphemiz yok. O nedenle bu sezon yeni bir sayfa açmaya karar verdik. Ancak tek bir isteğimiz var, o da antifutbola kesinlikle prim tanınmaması."

Geçen sezonun en üzücü olayları Steaua Bükreş maçında Şampiyonlar Ligi’ne katılma hakkını kaybetmemiz. Çünkü bizden çok daha kötü bir takımdı. Kadıköy’de Fenerbahçe’ye karşı öne geçmemize rağmen 4-1 yenilmemiz ve yine Ali Sami Yen’deki Hamburg maçında 2-0 öndeyken maçı kaybetmemiz. Geçen sezondan akılda kalan en kötü anılar herhalde. İyi bir anı söylemekte ise zorlanıyorum açıkçası.

Transferler...

Biz transfer için Rijkaard ve Neeskens ile görüşüyoruz. Adnan Sezgin ve Haldun Üstünel de bunları değerlendiriyorlar. Hepimiz birbirimizden haberdar olarak sürdürüyoruz. Asıl burada sihirbaz olan Murat Yalçındağ. Biz sihirbaz olan yöneticiler ürettik bu aşamada. Herkes 'bu değirmenin suyu nerden geliyor?' diye soruyor. Herkesin unuttuğu bir konu var, biz üç futbolcumuza bonservis ödemedik. Leo Franco, Mustafa Sarp ve Gökhan Zan bedelsiz olarak transfer edildi. Keita ve Elano'ya ise toplam bonservis bedeli 15 milyon Avro ödenecek. Biz bunu dört seneye böldük. Toplasanız senelik 5,5 milyon Avro ediyor. Haldun Üstünel’i tebrik etmek gerek tabii ki. Ne yapıyor, nasıl ikna ediyor dört seneye bu futbolcuları bilemiyorum. Tebrik ediyorum kendisini. Transferin çabuk bitmesi ve ucuza mal olması için gizli kalması gerek. Çünkü isimler duyulunca maliyetler yükseliyor. Bu sene basını biraz terse yatırdık. Sağ gösterip sol vurduk ama bunu kasıtlı yapmadık. Öyle olması lazımdı.


Avrupa'nın en iyi teknik kadrosu...

Teknik direktör konusunda doğru karar verdiğimize inanıyorum. Bugün Avrupa’da bir takımın başına gelebilecek en önemli teknik heyet Galatasaray’da. Daha önce 4 teknik direktörle görüştük ve hepsinden olur yanıtı aldık ama biz Rijkaard'ı seçtik. Sadece Rijkaard olarak bakılmaması lazım olaya. Biz Neeskens’i teknik direktör olarak getirsek kimsenin itiraz edeceğini düşünmüyorum. Yanlarında da çok iyi iki tane kondisyoner var. Avrupa’nın en iyi teknik kadrosuna sahip olduğumuzu düşünüyorum. Ben bu kadar çok çalışan bir teknik heyet görmemiştim şimdiye kadar. Sabahtan gece yarılarına kadar çalışıyorlar.


"Arda çok iyi bir kaptan olacak"

Benzer bir kaptanlık krizini 1994’te yaşamıştık. Biz Bülent Korkmaz’ı kaptan yapmıştık ve kendisi de uzun yıllar başarıyla yürüttü bu görevi. Arda’nın kaptan olmasını takımdaki herkes çok istiyordu. Takımın ağabeyleri, Kewell ve Servet gibi isimlerle konuştuk. Bize 'kaptanımızdan memnunuz' dediler. Arda’nın çok iyi bir kaptan olacağını, Türk futboluna yıllarca damga vuracağına inanıyoruz. Biz kaybetmekten değil kazanmaktan yanayız. Biz kaybetmekten yana olsak iki senedir sakat olan Linderoth’a, bir senedir Serkan’a sabır göstermezdik. 'İşe yaramadı' deyip sokağa atmayız kimseyi.

Manisasporlu Sezer ve Ufuk için kulüplerine teklif yaptık. Kendileri de sizin de bildiğiniz gibi bize gelmek istiyorlar. Zaten bu konuda kulüpleriyle sorun yaşıyorlar. Ben Manisaspor başkanına medya üzerinden gönderme yapmamasını, konuya mantıklı yaklaşmasını tavsiye ediyorum. Bu futbolcularla biz anlaştık. Bu sene olmazsa önümüzdeki sene kendilerini kadromuza katacağız."